Olgun insan yapabileceğini söyleyen ve söylediğini yapan insandır.
KONFİÇYUS

20 Şubat 2012 Pazartesi

ÇAY KAŞIĞININ SESİ EŞSİZ BİR MELODİ


Yazıda çay ve dost muhabbetinin Türkler için çok önemli olduğunu vurgulanırken, "Çay kaşığının şekeri karıştırmak için bardakta çıkardığı sesin İstanbullular için eşsiz güzellikte bir melodi olduğu" kaydediliyor.
Yazar, Türkler için futbolun da çok önemli olduğunu anlatıyor ve kendisiyle sohbet edenlerin diyaloglarındaki ortak sorularının "Nerelisin?", "Ne kadardır İstanbul'da yaşıyorsun?'' ve "Hangi takımı tutuyorsun?" şeklinde olduğunu ifade ediyor.
Dergide başka bir yazıda da İstanbul'un sıradan bir şehir olmadığı vurgusu yapılıyor ve dünyanın köklü medeniyetlerine ev sahipliği yaptığı ve her birinin güzel özelliklerini aldığı anlatılıyor.
"Tüm yolların kesişim noktası: İstanbul" başlıklı yazıda, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehrin, "Yunan'ın romantizmini, Mısır'ın gizemini, Roma'nın zekasını ve son olarak da Osmanlı'nın cesaret ve kahramanlığını aldığını" yazıyor ve ekliyor: "İstanbul, hiçbir sınıfa ait değil. Medeniyetlerin birleşme noktasında eşsiz ve benzersiz."
İstanbul'un tarihinden camilerine, kültüründen Türk yemeklerine kadar tanıtımların anlatıldığı dergide döner anlatılıyor ve dönerin lezzeti mübalağalı bir şekilde tasvir ediliyor.
Döner ile Çin'in en büyük filozofu Konfüçyus arasında bağ kurularak, ünlü düşünürün yaşadığı döneme ait bir benzetmesiyle dönerin lezzeti okuyuculara tasvir ediliyor.
Konfüçyus'un "Çin ülkesinde dinlediğim müzik öyle muhteşemdi ki, onu dinledikten sonra 3 ay etin tadını bile alamadım" sözüne atıfta bulunularak, "Konfüçyus acaba Türk dönerini yeseydi hala böyle düşünebilir miydi?" sorusu soruluyor ve "Konfüçyus döner yemediğinden böyle düşünmüş olmalı" şeklinde ifade kullanılıyor.
ntvmsnbc

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder